
Biyografi
1981 yılında Trabzon'da doğan Zeki Çağlar Namlı ,müziğe 8 yaşında keyboard üzerine başladı.13 yaşında bağlama'ya geçen Namlı,ciddi bir eğitim almamasına rağmen 16 yaşına geldiğinde geleneksel ve yeni teknikleri alışılmadık bir şekilde ustaca kullanıyordu. Aynı yıl Devlet Türk Müziği Konservatuvarını kazanan Zeki Çağlar, bu yıllarda bağlamayı yeniden keşfederek tanımladı. Bu keşif, bağlamanın yeni bir ses rengi ve tekniği dışında, müziği bütünsel olarak kavrayan geniş bir skala ve yeni bir müzik stilini ortaya çıkarmıştı.Namlı'ya göre müzik tekti..98 yılından itibaren kendine has bu stiliyle solo ve grup olarak konserler vermeye başladı.İlk solo albümünü ise kendi internet sitesinde 2002 yılında yayınladı.
Konservatuvar öğrenciliğinin ilk yılında başladığı telli enstrümanlar için doğal stereo buluşunun daha sonraki yıllarda patentini alan Zeki Çağlar Namlı,doğal stereo bağlama ve gitar olarak iki enstrümana uyguladığı bu sistem ile tüm telli enstrümanlar doğal olarak stereo duyulabilmekte, iki taraflı(Sağ ve sol) çalınabilmekte, oktav genişlemekte, yeni bir çalım ve enstrümanla müzik yapma tekniği ortaya çıkmaktaydı.Namlı bu icadını ''mono enstrüman çalma tekniğinden stereo dönemine geçiş'' olarak tanımlamaktaydı.
2006 yılında yine kendi enstrümantal bestelerinden oluşan "La Lune" yayınlanırken, albümdeki besteleri kısa zaman içerisinde bir çok farklı ülkenin radyo ve müzik mecralarında çalınmaya başladı.Bir bestesinde kullandığı doğal stereo bağlama 21. yüzyılda icat edilen yenilikçi enstrümanlara yer veren kataloglara girdi. Bu yıllarda farklı tarzlardaki bir çok sanatçının albüm ve konserlerine eşlik eden Namlı, kısa süreli ortak çalışmalarda yer aldı.Bu çalışmalarından çoğu ortak yapılan albümlere girdi.Yine bu süreçte yeni icatlarına devam edip,bir çok yeni enstrümantal besteye de imza atmıştı.Yayınlanan besteleri : 'Sevgi yolu,'Son bahar,'Zerre,'La lune,'Anadolu rengi,'Şiir gibi,'Yüz yüze,'Rüya,'Element,'Yol,'Ah şu içimdeki insan sevgisi','Konnakol','Son','Real love','Umut sensin','My story','Cennet','Yine kendi özüne','Yalanlar içinden sana geldim','Mavi kelebek','Bir zamanlar','Divane','Senden sonra','Köy','Devacı','Deniz','Mahur','Çocuklar','To Spain with love','Dağlarının taşı olam','Yar yar','Umurumda', 'Güneşleyim','Toprak Ana','Sus4','Misket'
2007 yılında, "Müziğin Diliyle" ismini verdiği televizyon programı formatını geliştirdi.Bu formatta müzisyenler karşılarında yer alan görüntüleri doğaçlama olarak müzikleriyle anlatıyordu.
Zeki Çağlar'ın, 2010 yılında bas gitarın özel isimlerinden biri olan Dominique Di Piazza ile düet albümü yayınlanırken,2011 Ocak ayında TRT kanalında "Müziğin Diliyle" ismini verdiği kendi formatı yayınlanmaya başladı. Namlı, müzisyenliğin yanı sıra programın sunuculuğunu da üstlendi. Dünya genelinden davet ettiği elliye yakın önemli müzisyenle yaşamı ve dünya gündeminde yer alan sorunları doğaçlama olarak müzikle yorumladı.
Kendi kullandığı bağlama çalma stiline yönelik bir çok bağlama tasarımı gerçekleştirdi.Bu tasarımlar hem bağlama klavyesinin daha dayanıklı olmasını sağlayan, hem de kapak üzerinde görsel estetik ve çalma biyonomisine uygun olan enstrümanlardı.
2008 yılından bu yana ikili ve grup olarak farklı projelerde birlikte çalıştığı Emre Karabulut ile ikili albümü "Element" 2015 yılında yayınlandı.Bu süre zarfında bağlamanın frekans isimleriyle ve 12 ton üzerinden özümsenmesini anlatan "Bağlama bir müzik enstrümanı" ismini verdiği serinin ilk kitabını yayınladı.Namlı'ya göre eğitimcilik ve icracılık birbirinden çok farklı olarak ele alınmalıydı.Bu sebeple üniversitede öğrencilik yıllarından beri bir çok farklı teknik için yazdığı metodunu yayınlamamıştı.Ancak bağlamanın frekans isimleri ile 12 ton üzerinden özümsenmemesinden doğan ,seslerin birbirleriyle olan ilişki bilgisi eksikliğinin, bağlama ile özgür müzikal ifadelerin ortaya çıkmasına,doğaçlamaya, hem algılama hem de uygulama açısından engel olduğunu gördüğünden bu metodunu yayınlamaya karar verdi.
Uzun yıllardır gerçekleştirdiği bir çok icadı bulunan Namlı,bu icatlarından biri olan "SoundUfo"yu 2018 yılında buluş(PCT) patentini alarak kamuoyuna sundu.Dünyanın bir çok ülkesinden talep aldı ve 2019 yılında kendi imkanları ile üreterek yaklaşık 35 ülkeye gönderdi.Bu buluşu 2020 yılında ,bir çok sanayi ve elektronik şirketinin de yer aldığı ISIF uluslararası buluş yarışmasında bronz madalya kazandı.